Çevresel etkimizi azaltmayı iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz
İşimizi, çevresel etkilerini en aza indirerek ve kaynakları sürdürülebilir şekilde kullanarak yapmakta kararlıyız.
Bu kapsamda:
- Faaliyet gösterdiğimiz her ülkede, yerel ve ulusal kanunlar ile uluslararası standartlar doğrultusunda tüm gereklilikleri yerine getiririz
- Faaliyetlerimizin etkisini en aza indirmek için mevcut en iyi teknolojileri (Best Available Technology) uyguluyor
- Faaliyetlerimizin çevresel yönlerini uygun şekilde yönetmek için prosedürleri belirleyip, eğitimler veriyoruz
- Sürekli iyileştirme sağlamak için ölçülebilir hedeflere ve sektördeki en iyi uygulamalara karşı çevresel performansımızı planlıyor, gözden geçiriyor ve değerlendiriyoruz
- Kurumsal çevresel performansımızı izleyip raporluyoruz
ISO 14001:2015 Çevresel Yönetim Sistemleri Standardı ile tam uyum içerisinde olmaya özen gösteriyoruz
Paydaşlarla etkin ve aktif iletişim sağlıyoruz.
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi’nin yanı sıra, ulusal ve uluslararası standartlar ve iyi uygulamaları göz önünde bulundurarak Çevre ve Sürdürülebilirlik politikamızı tanımlayarak, çalışanlarımıza ve üçüncü taraflara duyurduk. Projelerin potansiyel çevresel ve sosyal etkilerini tahmin etmeye ve değerlendirmeye, olumsuz etkileri önlemeye, azaltmaya, düzeltmeye, dengelemeye veya telafi etmeye yönelik Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme çalışması (ÇSED) yapılmaktadır.
İklim Değişliği ile Mücadele
İklim değişikliği etkilerinin hızlı ve etkili bir şekilde azaltılmasını sağlamak için, anahtarın en iyi teknoloji altında çevre dostu çözümler için İnovasyon olduğuna inanıyoruz.
Küresel ısınmanın ana sebeplerinden biri olan sera gazı emisyonları 2015’te kabul edilen Paris İklim Anlaşması ile yeniden odak noktası haline geldi. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde sera gazı emisyonlarının takibi ile ilgili farkındalık yaratılması konusunda öncü olmayı amaçlıyoruz. Sera gazı envanter çalışmalarımız gereğince yıllık sera gazı emisyon hesaplarını yapmak, gelecek projeksiyonlar için hedefler oluşturmak ve emisyon miktarının düşürülmesi için çözüm yöntemlerimizi geliştiriyoruz. Rönesans’ın inşaattaki inovatif çözümleri, sürdürülebilir binalar, yapılar ve şehirlerin giderek daha zorlu performans gereksinimlerini karşılamak için benzersiz özellikler sunuyor.Rönesans Holding, iklim krizi ekseninde hızla gelişen küresel ve yerel düzenlemelerin gerekliliklerini faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde, iş hedeflerine entegre ediyor. Sera gazı emisyonlarını düşürme yönünde alınan aksiyonlar projelerin inşaat aşamasını olduğu kadar sonrasını da kapsıyor. Rönesans’ın inşa ettiği enerji verimliliği yüksek ve dolayısıyla sera gazı emisyonu düşük bina ve tesisler, son kullanıcılara teslim edildikten sonra da çevre üzerinde pozitif etki üretmeyi sürdürüyor.
Sürekli gelişim prensibiyle, çevresel ve sosyal alanlarda değer yaratmak kurumsal kültürümüzün bir parçasıdır. Projelerin sürdürülebilirlik ilkeleri ile tasarlanması, inşa edilmesi ve işletilmesi konusunda sektörün öncü ve lider şirketi olmayı hedefliyoruz.
Projelerimize başlamadan önce, çevresel etki analizi ile iklim değişikliğine bağlı riskleri ve fırsatları tanımlıyor, bu sayede enerji verimliliği yüksek, çevre dostu projeler yapıyoruz.
Projelerimizde yenilikçi çözümler getirmek için kullandığımız BIM (Building Information Model) teknolojisi sayesinde, karbon emisyonunda %50’ye varan düşüş sağlıyoruz.
Atık Yönetimi
Malzemelerin kullanımına yönelik yaşam döngüsü yaklaşımını benimsiyoruz. Bu amaçla, kullandığımız malzemelerde yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini, kaynak verimliliğini ve atık oluşumunu takip ediyoruz.
Doğal kaynaklarımızı koruyarak döngüsel ekonomi odaklı bir atık yönetim sistemi yönünde planlama yapıyoruz.
Çevrenin korunması ve sürdürülebilirlik hedeflerinin karşılanması açısından atık yönetim hiyerarşisine uyum; atığın oluşmasını önlemek, kaynağında azaltmak, tekrar kullanmak, ayrıştırmak, geri dönüştürmek, geri kazanmak, bertaraf etmek ve bertaraf sonrası kontrol ve denetlemeyi sağlamak temel politikamızdır.
Biyoçeşitlilik
“Biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı”nın gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığı en yüksek 5 risk arasında yer alması, bizlere doğaya yapılacak en değerli yatırımın biyolojik çeşitliliği koruyarak, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğini gösteriyor.
Gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerde, dünya üzerindeki sistemlerin devamlılığı için biyolojik çeşitliliğin korunmasının öneminin bilincindeyiz.
Rönesans, proje ve işletmelerinde öncelikli olarak biyoçeşitlilik ve ekosistem üzerindeki olumsuz etkileri ortadan kaldıracak şekilde planlama yapar. Olumsuz etkileri ortadan kaldırmak mümkün olmadığında, olumsuz etkiyi en aza indirmeyi amaçlar. Etkilenen topluluklar için habitatları veya ekosistemleri iyileştirmeye yardımcı olacak önlemler alır.
Su Yönetimi
Dünyanın birçok yerinde, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle doğal su kaynakları azalıyor ve yeterli miktarda temiz suya erişim hakkı kısıtlanıyor.Tüm faaliyetlerimizde tüketilen sularının yeniden kullanılması amacıyla çeşitli uygulamaları hayata geçiriyoruz.Rönesans olarak, faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde suyu doğal sermaye olarak görüyoruz.
Su sıkıntısının artmasıyla, su kaynaklarında yaşanacak kesintiler için projelerimizde farklı çözümler üretiyoruz. Ürettiğimiz teknolojik çözümler ile su verimliliği için endüstriyel projelerimizde mevcut en iyi teknolojilerin uygulanmasını sağlıyoruz.
İnşaatını yaptığımız yeşil bina projelerimizde, gri su, mavi su ve yeşil su bileşenlerimizle suyun etkin kullanımı sayesinde tüketicilerin su ayak izini azaltmaya destek oluyoruz.